19 Temmuz 2015 Pazar

MUNZUR FESTİVALİ



Bu sene festival önceki senelerdeki düzenlenme tarihinden yani Temmuz'un son haftasından farklı olarak Ağustos'un ilk haftası 7-8-9 Ağustos tarihlerinde yapılacak.İlk defa gideceklere biraz bilgi vermek istedim.
Dersim isminin bugünkü karşılığı her ne kadar Tunceli ili olsa da Cumhuriyet öncesi daha geniş bir coğrafyayı tanımlıyordu;bugünkü Tunceli iliyle birlikte Erzincan ilçeleri Kemah,Kemaliye ve Tercan,Malatya-Arapgir,Elazığ-Palu ve Bingöl-Kiğı’yı kapsayan bir alandı.Dersim,Dersim iken de merkezi bugünkü Hozat ilçesiymiş.
Dersim’e nasıl gidilir?
Uçak ile en yakın Elazığ üzerinden gidilir.Şehirler arası otobüsler de çalışıyor elbet ama festivalde daha rahat gezmek için araba olması ideal.Otobüsle gidilecekse eğer Can Dersim Tunceliler’den epey önce biletleri ayarlamak gerek.Araba ile iki yol var kullanılabilecek, birincisi Elazığ ve oradan feribotla Pertek üzeri merkeze gidilebilir.Diğeri ise Sivas-Erzincan-Pülümür güzergahıdır.Ben askerken yani 96’da Pülümür yolu kapalıydı,yolun yanından geçerken bile görüntüsü ürkütücüydü yanmış arabalar,tünel gibi görüntüsü vs.Eskiden kalan merakla geçen sene bu yol üzerinden gitmeye karar vermiştim,Dersimli arkadaşın “napacan Pertek üzeri gel” tavsiyelerine karşın.İyi de yapmışım ama gidişte gece vakti geçtiğimiz için dönüşü de bu yoldan yaptık.En iyisi gidiş-gelişi farklı yönlerden yapmak.Feribotla Pertek’e geçmek de akşam vakti ve günün ilk ışıklarında güzel oluyor.
Kamp yeri için merkez ve merkez ile Ovacık arasındaki Munzur kenarı tercih edilebilir.Merkez çok kalabalık oluyor tabi,kamp yeri bulmak için erken ulaşmak önemli.Biz merkezden 3-5 km ilerdeki Kemera Bel tesislerinde kalmıştık.Tuvalet,lokantsı vs tam şehir imkanlarından kopamayanlar için konumuyla tercih edilebilir.Daha doğal şartlarda kamp yapmak isteyenler ise yine Munzur boyunca kamp yapabilir.
Geçen seneki festivalde önceki senelerdekinin tersine birçok etkinlik merkezde yapılmıştı.Bu nedenle merkezde akşamları yürümek dahi çok güçtü kalabalıktan.Ve bu kalabalığın yarattığı kirliliğin yerel halktaki etkisi de olacaktı;hemen hepsi bundan sonra festivalin yapılmaması yönünde öfkeyle konuşuyorlardı.Alternatif bir festival olan bu festivalde insanların çevreye duyarsız kalması beni bile şaşırtmıştı.Yani illa askeri tuvaletlerdeki gibi “nasıl bulmak istiyorsan öyle bırak” yazısı mı asılmalıydı etrafa diye insanı düşündürüyordu.Belki gönüllü bir çevre temizlik ekibi oluşturulabilir.Bu seneki çevreye duyarlı olunmalı yönündeki Dersim Belediyesi’nin duyuru çalışmaları belki etkili olur.

















İl merkezi güzel,akşamları türkülü sohbet yapan grupları dinlemek güzel.Geçen sene il merkezi harici Hozat,Ovacık ve Pülümür merkezlerinin görmüştük.Pülümür’de epey bi erkek egemen hava vardı.Sokaklarda neredeyse hiç kadın görmedik.Ama kahveleri çay içip dinlenmek için güzel.Cemal Süreya’nın memleketi de olan Pülümür’de adına yapılan anıt da görülmeli.Pülümür yolundaki Ağlayan Kayalar,
Hozat doğrusu Xozat, çevresi gördüğümüz kadarıyla her ne kadar çorak olsa da ilçe merkezi gayet şirin bir yer.Ovacık’a göre daha hareketli.Xozat Dersim’in eski merkezi aslında 1915 öncesi önemli bir Ermeni nüfusa da sahip.Daha önce trafik kazasında kaybettiğimiz arkadaşımız Fuat Yalın’ın cenazesi için de gelmiştim.Köy yapısı benim gördüklerime göre farklı burada,yani Dersim’in genelinde böyle midir bilmiyorum ama evler toplu değil köylerde,epey mesafe var aralarında.
Ovacık yakınında Munzur’un doğduğu Gözeler de görülmeli.Önceki sene ülke genelindeki kuraklık burayı da vurduğundan sular azalmış.Çevrenin ihtiyarları ise bunun nedeninin burada gençlerin çok içki içtiğine yormuşlar ve burada içki içilmesini bir nevi yasaklayan karar almışlar.Merkez ile Ovacık arasındaki yol Munzur Irmağı’nın eşlik etmesiyle manzarası,doğası en güzel yerlerden biri.Mutlaka ara ara durulmalı.Ovacık’ta kamp için Munzur kenarında yer ararken arıcılık yapanlar kendi bölgelerinin yakınına gece ayılar gelebileceği için kamp yapmamamız yönünde tavsiyede bulundular.Neyse Ovacıklı arkadaşlar yine Munzur kenarında çok güzel kamp yeri buldular bize ve epey eğlenceli bir gece geçirmiştik orada.
Geçen sene Seyit Rıza’nın köyünde anma yapılmıştı,büyük ihtimal yine yapılır.Merkezden servis kalkmıştı,ama biz kaçırdığımız için bu dağlık köye arazi aracı kiralayarak çıkmıştık (60 TL).Köy Seyit Rıza’nın idamından sonra yıkıldığı için birkaç harabeden başka bir şey kalmamıştı.Zaten Seyit Rıza’nın köyüne giderken de bu sefer 90’larda yakılan,yıkılan köyleri de görebiliyorsunuz ek olarak.
Kaldığımız üç günde de sonradan şehir efsanesine dönen 3-5 anarşistin komün hayatı yaşadığı köyü aramak vardı,ama bulamadık tabi.Gerçi komün köyü görmek isteyen Pertek Kurmeş Köyü’ne de gidebilir.Yönetmen Kazım Öz’ün de köyü olan Kurmeş’in Munzur Festivali ile yakın veya eş zamanlı festivali oluyor hatta.
Görmediklerimiz arasında ise Dersim’in kutsallık açısından en önemli yeri olan Düzgün Baba Dağı var.Ama buraya çıkmak epey zorlu bir işmiş öğrendiğimiz kadarıyla.Munzur'da rafting de denenmeli,geçen sene yapamamıştık.İnşallah bu sene yaparız.













Festival programı geçen sene festivalden çok kısa bir süre açıklanmıştı.Bunun için etkinliklere göre program yapmakta hızlı davranılmalı.
Dönüşte alınması gerekenler ise başta dağ sarımsağı ve bal söyleyebilirim.Dağ sarımsağı bildiğimiz sarımsaktan farklı olarak içi çok yapılı değil,her birinden tek tane çıkıyor ve aromatik yapısı oldukça farklı.Dersim'in öyle muhafazakar yapısı olmasa da politik ortamından ötürü kontrollü içmekte fayda var.Tabi en önemlisi çevreyi kirletmemekte.